Anayasa Mahkemesi, DTP'yi
oybirliğiyle kapattı . Ahmet Türk
ile Aysel Tuğluk'un milletvekilliği
düşürülürken, 37 üyeye siyasi
yasak getirildi.
Başkan Haşim Kılıç, gerekçeyi
şöyle açıkladı: "Partinin, eylemleri
ve terör örgütü PKK'yla olan
bağlantıları değerlendirildiğinde,
devletin bölünmez bütünlüğüne
aykırı fiillerin odağı haline geldiği
anlaşılmıştır."
Anayasa Mahkemesi, Demokratik
Toplum Partisi'ni (DTP) kapattı. 4
gündür devam eden kritik
görüşmelerini dün tamamlayan
mahkeme, tarihi kararını verdi. 8
saat süren toplantının ardından
saat 18.20'de basının karşısına
geçen Anayasa Mahkemesi
Başkanı Haşim Kılıç , oybirliğiyle
kapatma kararı alındığını açıkladı.
Partinin kapatılması için 11 üyenin
7'sinin oyu gerekiyordu. Fakat
tamamının kapatma yönünde oy
kullanması dikkat çekti.
Ayrıca, Genel Başkan Mardin
Milletvekili Ahmet Türk ile eski
Eşbaşkan Diyarbakır Milletvekili
Aysel Tuğluk'un milletvekillikleri de
düşürüldü. Sadece ılımlı kanatta
yer alan bu iki ismin
milletvekilliklerinin düşürülmesi de
dikkat çekici bulundu. Türk ve
Tuğluk 'un yanı sıra toplam 37
kişiye siyasi yasak getirildi.
Partinin tüm malvarlıkları da
Hazine'ye devredildi.
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın DTP aleyhine açtığı
dava, yaklaşık 2 yıldır sürüyordu.
Haşim Kılıç, partinin, eylemleri
yanında terör örgütü PKK'yla
olan bağlantıları da
değerlendirildiğinde devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğüne aykırı fiillerin odağı
haline geldiği gerekçesiyle
kapatıldığını belirtti. Karar,
Anayasa'nın 68 ve 69.
maddeleriyle Siyasi Partiler
Kanunu'nun 101 ve 103.
maddelerine dayanılarak verildi.
Partinin tüzel kişiliği, kararın
TBMM Başkanlığı'na ulaştığı
tarihte sona erecek. 5 yıllık siyasi
yasaklar ise gerekçeli kararın
Resmi Gazete'de yayımlandığı
tarihte başlayacak. Anayasa
Mahkemesi Başkanı, "Bu kararın
gerekçesi en kısa zamanda
yazılarak Resmi Gazete'de
yayımlanacaktır." dedi.
Haşim Kılıç, kararları açıkladıktan
sonra ilginç bir konuşma da yaptı.
Bazı yorumcularca 'siyasi' bulunan
konuşma, "Karar yazılana kadar
Anayasa Mahkemesi'yle ilgili
yapılacak eleştirileri şimdiden
görüyor gibiyim." şeklinde başladı.
Kılıç, bir nevi eleştirileri peşinen
cevaplama niteliği taşıyan
konuşmasında şunları söyledi:
"Demokrasi ve insan hakları
alanında tam bir süreç
başlamışken böyle bir sürecin
sabote edildiği, verilecek
kapatma kararının siyasi bir
darbe olarak nitelendiği ve
zamanlamasının da çok
düşündürücü olduğu ifade edildi.
Bu eleştirileri çok haksız ve
acımasız olarak değerlendiriyoruz.
Partiye ilişkin gündemi tespit
ederken dışarıda sürmekte olan
demokratikleşme süreciyle ilgili
herhangi bir öngörümüz veya
tasarrufumuz asla olmamıştır."
Kılıç, "Hukukun yükünü
mahkemeler çeker. Siyasetin
yükünü de siyasilerin çekmesi
lazım . Kimse mahkemelerden siyasi
bir görev şeklinde yardım
beklememelidir." diye seslendi.
Böylece, devam eden açılım süreci
ile kapatma davası arasında bağ
kuran yorumlara cevap vermeye
çalıştı .
Siyasi yasak getirilen isimler
Abdulkadir Fırat, Abdullah İsnaç,
Ahmet Ay, Ahmet Ertak, Ahmet
Türk, Ali Bozan, Ayhan Ayaz,
Aydın Budak, Ayhan Karabulut,
Aysel Tuğluk, Bedri Fırat, Cemal
Kuhak, Deniz Yeşilyurt, Ferhan
Türk, Fettah Dadaş, Hacı Üzen,
Halit Kahraman, Hatice Adıbelli,
Hilmi Aydoğdu, Hüseyin
Bektaşoğlu, Hüseyin Kalkan,
İbrahim Sunkur, İzzet Belge,
Kemal Aktaş, Leyla Zana, Mehmet
Salih Sağlam, Mehmet Veysi
Direkçi, Metin Tekçi, Murat Avcı,
Murat Taş, Musa Halisoğulları,
Mustafa Tunç, Nejdet Atalay,
Nurettin Demirtaş, Orhan Miroğlu,
Sedat Yurttaş, Selim Sadak.
Bu karar ders olmalı, Siyasi
Partiler Yasası değiştirilmeli
Anayasa Mahkemesi'nin
Demokratik Toplum Partisi'ni
(DTP) kapatma kararı alması
farklı tepkilere yol açtı. Siyasi
partiler olayı kendi bakış
açılarından değerlendirirken,
aydınlar parti kapatmaların
demokratik işleyişi güçleştirdiğini
belirtti.
AK Parti Grup Başkan Vekili
Mustafa Elitaş, prensip olarak
parti kapatmaya karşı olduklarını,
ancak Anayasa Mahkemesi'nin
verdiği karara herkesin saygı
duyması gerektiğini söyledi. Elitaş,
kararı değerlendirirken, "Biz AK
Parti olarak siyasi partilerin halk
tarafından kapatılmasından
yanayız . Siyasi partiler halkın
desteği ile gelir, desteği bittiği
takdirde gider. Anayasa
Mahkemesi bu şekilde karar
vermiş. Herkes demokratik ve
hukuk devleti çerçevesinde
üzerine düşeni yerine getirir."
dedi.